Osmanlı’da taht için
kardeş, oğul, baba katliamları tarihçiler arasında daima tartışma konusu
olmuştur. Özellikle son zamanlarda çıkan tarihi diziler yoluyla da
bu konuyla ilgili tartışmalar yaygınlaşmış, kimileri “İslam devleti değil mi
canım bu, nasıl adam öldürüyorlar?” derken kimileri de Sultan II. Mehmet’in
fermanındaki gibi “Devletin devamlılığı için şarttı bu, yıkın artık şu ön
yargılarınızı!” demektedirler. Ben hangisi doğru, hangisi yanlış tartışmasına
girmeyeceğim, burada bunun tarihçesinden bahsetmek istiyorum. Kardeş katline
önayak olan bir isyanı size aktarmaya çalışacağım.
Şehzade Savcı isyanı. 1373 Senesinde
Osmanlı’nın haraçgüzarı (vassal) olan Bizans imparatoru VI. Ioannes ve Osmanlı
Padişahı I. Murat karışıklık çıkaran bazı beylerin cezalandırılması için
Anadolu tarafına geçmişlerdi. VI. Ioannes kendisine vekillik etmesi için tahta
en büyük oğlu Andronikos yerine Selanik valisi olan küçük oğlu Manuel’i
geçirmiştir. Bunun sebebi imparatorun Venedikliler tarafından tutuklanması
esnasında Andronikos’un babasını kurtarmak için para göndermemiş olmasıdır.
Sultan Murat ise oğlu Savcı’yı naibi olarak atamıştı. Hakkının yendiğini
düşünen Andronikos babasının Anadolu’da olmasını fırsat bilerek Şehzade Savcı
ile anlaştı ve bir isyan çıkardılar. Savcı Bey kendisini Bursa’da sultan,
Andronikos ise İstanbul’da imparator ilan etti. Bunun üzerine Sultan Murat ve
Ioannes’in orduları Rumeli’ye geçti ve İstanbul yakınında Apikridon’da Savcı ve
Andronikos’un kuvvetleri üzerine yürüdüler. Andronikos babasına teslim olsa da
Şehzade Savcı Dimetoka’ya kaçtı. I. Murat Dimetoka’da yakalanan Savcı’nın
gözlerine mil çektirtip öldürttü. İmparator Ioannes’in ise oğlu Andronikos’un
gözlerine kızgın sirke döktürdüğü söylenir. Bu sebeple Andronikos bir gözünü
kaybetmiştir. Bazı tarihçiler tarafından ‘Kör Andronikos’ olarak tanımlanması
bu yüzdendir.
Şehzade Savcı taht için öldürülen ilk şehzadedir ve Sultan I. Murat ise
oğlunu öldürten ilk padişahtır. I. Murat’ın ölümünden sonra da I. Bayezid,
tahta geçmeden önce kardeşi Yakup Çelebi’yi boğdurtmuştur. Kardeş katli böylece
başlamış, II. Mehmet döneminde resmiyete kavuşmuş ve I. Ahmet döneminde de son
bulmuştur.
Not: Bu konu Bizans ve Türk
kaynaklarında farklı şekillerde işlenmiştir. Tarihçiler arasında ihtilaflıdır.
Kaynaklar:
Prof. İ. Hakkı UZUNÇARŞILI - Büyük Osmanlı Tarihi, 1. Cilt, sf 142
Halil İnalcık - TDV İslam
Ansiklopedisi, 31. Cilt, sf 159
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder